Bayrampaşa’nın tutuklu Belediye Başkanı Hasan Mutlu, cezaevinden Muharrem İnce aracılığıyla bir mesaj gönderdi.
Mesajında, “Bizler belediyeciliği Terzi Fikri’den öğrendik…
Ancak kul hakkı yiyenlerin, hırsızların, arsızların iftiralarıyla yine bir şafak operasyonuyla tutuklandık” ifadelerini kullandı.
Hasan Mutlu, yolsuzluk suçlamalarıyla tutuklanmış olmasını unutturmak için Terzi Fikri’nin adını kullanıyor. Belediyeciliği Terzi Fikri’den öğrendik derken aslında kendisini ve diğer tutuklu belediye başkanlarını onunla aynı çizgide göstermeye çalışıyor.
Oysa bu, tarihsel gerçeklere ve siyasal ahlaka bütünüyle aykırı.
Peki Neden Aykırı ? Çünkü ; Terzi Fikri bir sosyalistti.
1979’da Fatsa’da Devrimci Yol’un bağımsız adayı olarak seçildi. Halk komiteleriyle yönetim anlayışını hayata geçirdi. “Çamura Son” kampanyasıyla ilçeyi dönüştürdü, “Fatsa Halk Kültür Şenliğini”yaptı, fındık mitingleriyle köylünün sesini yükseltti.
Kamu kaynaklarını halkın ortak yararı için kullandı.
Hiçbir rant çevresiyle yan yana gelmedi, Aziz İhsan Aktaş gibi bir arkadaşı olmadığı gibi etrafına da yaklaştırmadı. Terzi Fikri’nin adı tek bir yolsuzluk dosyasına karışmadı. İhaleci olmadı, rant dağıtmadı. Kendisine veya yakın çevresine çıkar sağlamadı.
Halkına, değerlerine, aile yaşamına sahip çıktı. Onuru ve ilkeleriyle örnek oldu. 12 Eylül faşizminin “Nokta Operasyonu” ile gözaltına alındı, işkencelere maruz kaldı ve 4 Mayıs 1985 günü Amasya hapishanesinde, 47 yaşındayken kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
Onun hikâyesi, halkçı belediyeciliğin, devrimci ahlakın ve siyasi dürüstlüğün hikâyesidir. Bugün yolsuzluk, irtikap ve ihaleye fesat suçlamalarıyla tutuklanan belediye başkanlarının bu mirasa sığınmaya çalışmalarını asla kabul edemeyiz.
Çünkü onların hikâyesi ile Terzi Fikri’nin hikâyesi arasında hiçbir benzerlik yoktur.
Sonuç itibarı ile toparlayacak olursak ; Terzi Fikri’nin adı, toplumcu belediyeciliğin tertemiz mirasıdır.
Bu miras; halkına ihanet edenlerin, yolsuzluk dosyalarının ve rant şebekelerinin kalkanı olarak kullanılamaz. Hasan Mutlu ve benzer durumda olanlar bilmelidir ki; tarih, onurlu bir mirası kirletmeye çalışanları değil, halkına onuruyla hizmet edenleri yazacaktır.
