Bulunduğu konumun değerini bilmeyen insanlar ne yazık ki her zaman kaybetmeye mahkumdurlar.
Sanki onlara sunulan bu değeri ayrıcalık olarak görüp algılamada üstlerine yok.
Aslında bu sanılanın tam aksi bir durum.
Geçici süre için sadece kendilerini aldatmadan öteye gitmez.
Bazı insanlarsa evet, gerçekten çok şanslı.
İnkâr etmemek lazım.
Kedi gibi her zaman dört ayak üstüne düştüklerinden paçayı yırtar çoğu.
Bu deyim tam da bu kişileri yansıtan türden bir cümle oldu aslında, bir yerde.
Her zaman şans onlardan yana, hayat onlara güzeldir.
Her kapı onlara sonsuz açılır, bütün güzellikler ise onlara sunulur.
Peki neden böyle?
Niçin bu kadar ayrıcalıklılar dersiniz?
Bu da onlara sunulan bir lütuftur sanırım.
Başka tür bir açıklama aklıma gelmiyor.
Yoksa bunlar başka dünya vatandaşı mı? Bilmediğimiz!
Kim bunlara bu kadar çok inisiyatifi sağlıyor?
Bilmediğimiz, göremediğimiz bir yönleri mi var?
Üstelik bu insanların bir çoğu kalite açısından değersizken, bir şeyleri kötü yaptıkları ya da iyi yapamadıklarının karşılığını aldıkları bir ödül müdür?
Peki o zaman herkes mi onlar gibi olmalı!?
Görenleri özendiren ayrıcalıktan ötürü, bir an kötü karaktere bürünmeyi istemek aptallık mıdır?
Çünkü bu tür insanlarda ayrıcalık arayamazsın.
Her türlü dalavere bunlarda, kötülük simsarlığı bunlarda.
Kendini bilmezler, kadir kıymet bilmezler.
Bu demek ki bir şans.
Bazen istisnai durumlarda kötü gözetmeksizin iyilere de denk gelinebiliyor.
Olayı aslen analiz edip, bu şekilde düşünerek idrak etmek gerekiyor.
Mantıken doğru olan da budur aslında.
Statü, konum ya da mevki fark etmeksizin, her türlüsü için her durumda geçerliliği mevcutken, statü ve ayrıcalık alınmalı mı verilmeli mi?
Peki bu sürekli mi böyle dersek, bu da mümkün dışı!
Diğer insanların suçu ne peki?
Melek gibi kalbi olanlar, bir karıncayı bile incitmede imtina gösterenler, onlara ne demeli?
Hep derler ya hani, şansı yok yüzü gülmez garibanın biri falan filan.
Hayat dengesiz, hayat acımasız…
Her insan için beklentiler farklı olsa da çoğu zaman istekler hep aynıdır.