AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu’nda İsrail’in Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü saldırılara yönelik konuştu. Erdoğan, “Gazze’de yaşananlar kesinlikle bir savaş değildir, bir soykırım girişimidir” diye konuştu. Türkiye’de yaşayan sığınmacılar ile ilgili de mesajlar veren Erdoğan, “Yaklaşık 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz” dedi.
Kaynak: Birgün
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erddoğan, Antalya Diplomasi Forumu’nda açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına küresel siyasete değinerek başlayan Erdoğan, “Ülkeler arasındaki gelir adaletsizliği katlanarak artıyor” dedi.
Türkiye’nin yaşanan krizlerden en çok etkilenen ülkelerden olduğunu söyleyen Erdoğan, “Yaklaşık 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz” ifadesini kullandı.
İsrail’in Gazze Şeridi’nde devam ettirdiği saldırılara da değinen Erdoğan, “Gazze’de yaşananlar kesinlikle bir savaş değildir, bir soykırım girişimidir” die konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Turizm başkentimizin Akdeniz’in incisi tarih, tabiat ve kültür şehri güzel Antalyamıza hepiniz hoş geldiniz.
Asrın felaketi nedeniyle forumumuz geçen yıl iptal etmek durumunda kalmıştık. 53 binden fazla canımızı yitirdiğimiz deprem felaketinin yaralarını hızla sarıyoruz. Bu zorlu süreçte sizlerden gördüğümüz desteği ifade etmek isterim. Bizlere desteğini esirgemeyen dostlarımıza bir kez daha ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
“ÜLKELER ARASI GELİR ADALETSİZLİĞİ KATLANARAK ARTIYOR”
3 gün boyunca günümüz liderlerinden geleceğin liderine, iş insanlarından akademisyenlere yaklaşık 4 bin katılımcı bu çatı altında bir araya gelecek. Forumumuzun bu yılki temasını “Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak” olarak belirledik. Küresel siyasetin kaotik düzenine baktığımızda forumun temasının ne kadar isabetli olduğu anlaşılacaktır.
Ülkeler arasındaki gelir adaletsizliği katlanarak artıyor, savaşlar eskisinden çok daha kanlı geçiyor. Sömürgecilik yeni yöntemlerle devam ettiriliyor. Karşı karşıya olduğumuz gerçek şudur; Refah, huzur, barış ve özgürlük yüzyılı olmasını umduğumuz 21. yy buhranlar çağında dönüşüyor.
“YAKLAŞIK 4 MİLYON SIĞINMACIYA EV SAHİPLİĞİ YAPIYORUZ”
Türkiye bu krizlerden en çok etkilenen ülkelerden biridir. Pek çok ülkenin son 5-10 yıldır karşılaştığı terörle biz tam 40 yıldır mücadele ediyoruz.
Yükselen İslam düşmanlığının hedef aldığı toplum kesimlerinin başında bizim yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız geliyor. Avrupa’da mukaddes kitabımız Kuran’a karşı menfur saldırılarının çoğu Türk konsolosluklarının yakınından yaşandı.
Yaklaşık 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Sorumluluk sahibi bir ülke olarak doğru bildiklerimizi cesaretle söylemeye devam edeceğiz.
Diplomasi krizlerinin barışçıl çözümünde elimizdeki en büyük araçtır. Yeter ki diplomasiye şans tanıyalım, alan açalım. Elbette tüm bunları dillendirirken gerçeklerden kopuk bir romantizmden bahsetmiyorum. Tarih boyunca jeopolitik rekabetin kıran kırana yaşandığı bir coğrafyada yaşadığımızı unutmuyoruz.
Dışişleri’nde 163 olan temsilcilik sayısı bugün itibariyle 261’e çıktı. Dünyanın en geniş diplomatik temsilciğine sahip 3. ülkesiyiz. Bugün büyük bir gururla ifade etmek isterim Türkiye, hem Batı’ya hem Doğu ile kazan-kazan ilişkisi kurabilen, AB ile gümrük birliği içinde olup dünyanın dört bir yanıyla ekonomik işbirliğinde olan, bekası tehlikede olduğunda sahada her türlü tedbiri alabilen müessil bir güç olarak öne çıkmaktadır. Tüm dünyada dostlarımızın sayısını artıracağız.
İSRAİL’İN GAZZE SALDIRILARI
7 Ekim’den bu yana Gazze’de yaşanan barbarlığı ve katliamları hepimiz içimiz yanarak takip ediyoruz. İsrail’in kasıtlı saldırıları sonucunda çoğu çocuk ve kadın 30 binden fazla kişi şehit oldu. Yaklaşık 2 milyon insan göçe zorlandı. Gazze’de sadece çocuklar, kadınlar ve siviller canice katledilmedi, milyarca insanın hukuka, adalete olan inancı katledildi. Yaşananlar bir soykırım girişimidir. İnsanlık olarak Türkiye olarak saldırıların ilk gününde itibaren ortaya koyduğumuz çabalara, bölgeye gönderdiğimiz 37 bin tona varan yardıma, 900’den fazla Gazzeli hastayı ülkemize getirmemize rağmen bunun mahcubiyetini halen yaşıyoruz.
Uluslararası Adalet Divanı’nın tutumu ortadayken, Netanyahu yönetimi işgal, yıkım ve katliam politikalarını dün olduğu gibi pervasızca gösterebiliyor. Uluslararası toplum Filistin halkına olan borcunu ancak Filistin Devleti’nin kurulmasıyla ödeyebilir. Bu maksatla garantörlüğü de kapsayacak şekilde sorumluluk alabileceğimizi belirttik. Gazze’nin yeniden toparlanması için elimizden geleni yapacağız. Dünyanın dört bir yanında hemen her hafta meydanları dolduran tüm Filistin dostlarına şükranlarımı sunuyorum.”